KDV GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

05.02.2021 tarih ve 31386 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğ ile KDV Genel Uygulama Tebliğinde (KDVGUT) aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır.

1. KDV tevkifatına konu işlemi gerçekleştiren satıcı da mücbir sebep kapsamındaysa, alıcı tarafından mücbir sebep döneminde olunsa da KDV tevkifatı uygulanacaktır

KDVGUT’nin I/C-2.1.3.1. no.lu ve “Kısmi Tevkifatın Mahiyeti ve Tevkifat Uygulayacak Alıcılar” başlıklı bölümünün son paragrafının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.

 

Değişiklik öncesi madde metni:                     Değişiklik sonrası madde metni:

 

213 sayılı Kanuna göre, mücbir sebebin başladığı tarihten sona erdiği tarihe kadar geçen sürede, mücbir sebepten yararlanan mükelleflerin vergi ödevleri ertelenmektedir. Bu kapsamda beyanname verme yükümlülükleri ileri tarihe ertelenen mükelleflerin, mücbir sebep halinde bulunduğu süre içerisinde kısmi tevkifat kapsamındaki alımlarında tevkifat uygulanmaz.

213 sayılı Kanuna göre, mücbir sebebin başladığı tarihten sona erdiği tarihe kadar geçen sürede, mücbir sebepten yararlanan mükelleflerin vergi ödevleri ertelenmektedir. Bu kapsamda beyanname verme yükümlülükleri ileri tarihe ertelenen mükelleflerin, mücbir sebep halinde bulunduğu süre içerisinde kısmi tevkifat kapsamındaki alımlarında tevkifat uygulanmaz. Şu kadar ki, işleme taraf satıcı mükellefin de mücbir sebep kapsamında bulunması halinde, söz konusu alımlarda genel hükümler çerçevesinde tevkifat uygulamasına devam olunur.

 

Kısmi tevkifat kapsamında mal teslimi veya hizmet ifası yapılan alıcı mücbir sebep kapsamındaysa, mücbir sebep süresi içinde kendisine yapılan teslim ve hizmetler nedeniyle kısmi tevkifat uygulanmıyordu. Yeni düzenlemeye göre, eğer mal teslimi veya hizmet ifası yapan satıcı da mücbir sebep kapsamında olursa, tevkifata konu alımlarda alıcı tarafından genel hükümler çerçevesinde tevkifat uygulanacaktır.

05.02.2021 tarihinden itibaren, hem alıcı hem de satıcının mücbir sebep kapsamında olduğu durumlarda, mücbir sebep döneminde olunsa da faturaların KDV tevkifatlı düzenlenmesi gerekecektir.

 

2. Faturasında Türk Lirası karşılığı gösterilen hizmet ihraçlarında ihracat bedelinin Türk Lirası karşılığının Türkiye’ye getirilmesi halinde de KDV iadesi yapılabilecektir

KDVGUT’nin hizmet ihracı istisnasına dair “İstisnanın Tevsiki ve Beyanı” başlıklı II/A-2.2 no.lu bölümünde aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.

 

Değişiklik öncesi madde metni:                     Değişiklik sonrası madde metni:

 

Bu şekilde beyan edilen işlemlerle ilgili yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV'nin iadesi, hizmet bedeli döviz olarak Türkiye'ye gelmeden yerine getirilmez.

Bu şekilde beyan edilen işlemlerle ilgili yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV'nin iadesi, hizmet bedeli döviz olarak Türkiye'ye gelmeden yerine getirilmez. Bununla birlikte, faturasında Türk Lirası karşılığı gösterilen hizmet ihraçlarında, bedelin Türk Lirası olarak Türkiye'ye getirildiğini tevsik eden belgelere istinaden de iade yapılabilir.

 

Yukarıdaki düzenlemeye bağlı olarak tebliğin II/A-2.2. ve II/A-2.3 no.lu bölümlerde yer alan “dövizin” ibareleri “bedelin” şeklinde değiştirilmiş ve ayrıca ilgili bölümde yer alan örnekteki “döviz olarak” ibareleri tebliğ metninden çıkarılmıştır.

 

3. İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) Kapsamında Yapılacak Teslim ve Hizmetlerde İstisna

KDVGUT’nin II/E-5 no.lı kısmında 6111 sayılı Kanunun geçici 16. Maddesinde düzenlenen İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP)” kapsamında yapılan işlemlerde uygulanacak KDV istisnası düzenlenmektedir.

Bilindiği üzere 6111 sayılı Kanunun söz konusu maddesinde 7256 sayılı Kanunla istisnanın süresi 31.12.2025 tarihine kadar uzatılmış, “İstanbul İl Özel İdaresi” ibaresi de “İstanbul Valiliği” olarak değiştirilmişti. Tebliğin (II-E/5) no.lu bölümünün (II/E-5.), (II/E-5.1.) ve (II/E-5.3.) no.lı alt bölümlerinde bu yasal düzenlemelere paralel güncellemeler yapılmıştır.

 

4. UEFA Süper Kupa ve UEFA Şampiyonlar Ligi Finali Müsabakaları Kapsamında Yapılacak Teslim ve Hizmetlerde İstisna

KDVGUT’nin II/E-10 no.lı kısmında, KDV Kanunu’nun geçici 40. Maddesinde düzenlenen 2019 Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) Süper Kupa Finali ve 2021 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakalarına ilişkin olmak üzere UEFA, katılımcı futbol kulüpleri ve organizasyonda görevli tüzel kişilerden iş yeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanlara, bu müsabakalar dolayısıyla yapılacak mal teslimleri ve hizmet ifaları ile bunların bu müsabakalar dolayısıyla yapacakları mal teslimleri ve hizmet ifalarında KDV istisnasına dair usul ve esaslar belirlenmiştir.

7256 sayılı Kanun ile KDV Kanunu’nun Geçici 40. Maddesinde yer alan “2020 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali” ibaresi “2021 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali” olarak değiştirilmişti. Tebliğde de bu yasal düzenlemeye göre güncellemeler yapılmıştır.

 

5. Milli Eğitim Bakanlığı’na Yapılan Bedelsiz Bilgisayar ve Donanım Teslimleri ile Bunlara İlişkin Yazılım Teslim ve Hizmetlerinde KDV İstisnası

KDVGUT’nin II/G.3 no.lı kısmında KDV Kanunu’nun geçici 23. maddesi ile Milli Eğitim Bakanlığı’na;

-bedelsiz bilgisayar ve donanımlarının teslimleri,

-bilgisayar ve donanımlara ilişkin yazılım hizmet ve teslimleri

 ile bu mal ve hizmetlerin bağışını yapacak olanlara teslim ve ifasında KDV istisnasının uygulama usul ve esasları düzenlenmiştir.

7256 sayılı Kanunla söz konusu uygulamanın süresi 31.12.2023 tarihine kadar uzatılmıştır. Tebliğde de buna göre en son uygulama tarihi güncellenmiştir.

6. Doğal Gaz Piyasası Kanunu’nun Ek 1 inci Maddesi Kapsamında Yapılan Devirler

KDVGUT’nin “II/G - Geçici Maddelerde Yer Alan İstisnalar” başlıklı bölümünün sonuna aşağıdaki alt bölüm eklenmiştir.

9. Doğal Gaz Piyasası Kanununun Ek 1 inci Maddesi Kapsamında Yapılan Devirler

3065 sayılı Kanuna 7257 sayılı Kanunla eklenen geçici 41 inci maddede;

“18.4.2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu’nun ek 1 inci maddesi kapsamındaki devirler katma değer vergisinden müstesnadır. Bu kapsamda yapılan işlemler için yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler nedeniyle hesaplanan vergiden indirilir. İndirim yoluyla giderilemeyen vergiler iade edilmez. Hazine ve Maliye Bakanlığı istisna uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

hükmü yer almaktadır.

İstisna uygulaması, 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu’nun ek 1 inci maddesi kapsamındaki devirleri kapsamakta olup, söz konusu istisna kapsamında işlem yapan mükelleflerin, bu işlemlere ilişkin olarak yüklendikleri vergileri indirim konusu yapmaları mümkündür. Bununla birlikte, söz konusu işlemler nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen verginin iadesinin talep edilmesi mümkün bulunmamaktadır.”

 

7. Yapı Kullanma İzin Belgesi Bulunan ve Mülkiyeti Devredilen Konutların Tesliminde KDV İadesi

KDVGUT’nin indirimli orana tabi teslim ve hizmetlerde KDV iadesi ile ilgili diğer düzenlemelerin yapıldığı “III/B-3.4” no.lı kısmına aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

3.4.9. Yapı Kullanma İzin Belgesi Bulunan ve Mülkiyeti Devredilen Konutların Tesliminde İade

İndirimli orana tabi konut teslimleri nedeniyle iade talebinde bulunulabilmesi için konutların tamamlanarak alıcılara fiilen teslim edildiğinin tevsiki gerekmektedir.

Gayrimenkul satışlarında mülkiyetin devri ise gayrimenkulün tapuda alıcı adına tescil edilmesi suretiyle gerçekleşmektedir.

Diğer taraftan, 3.5.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30. maddesine göre, yapı inşaatının tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye veya valilikten yapı kullanma izni alınması mecburidir. Bu izin, yapı sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespitine ilişkindir.

Bu itibarla, yapı kullanma izin belgesi bulunan ve tapuda mülkiyet devri gerçekleşen konutlara ilişkin KDV iade talepleri, konutun fiilen kullanımına ilişkin başkaca bir belge aranmasına veya bu bağlamda bir yoklama yapılmasına gerek bulunmaksızın değerlendirmeye alınır.”

 

8. KDV İadesi Alacakları ÖTV Borçlarına Mahsup Edilemeyecektir

KDVGUT’nin “IV/A-2.1.1. Mahsup Edilebilecek Borçlar” başlıklı bölümünün birinci paragrafında aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.

 

Değişiklik öncesi madde metni:                     Değişiklik sonrası madde metni:

 

Mükellefler, KDV iade alacaklarını; kendilerinin, ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve adi komandit şirketlerde ortakların (komandit şirketlerde sadece komandite ortakların) aşağıda belirtilen borçlarına mahsubunu talep edebilirler.

Mükellefler, KDV iade alacaklarını; kendilerinin, ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve adi komandit şirketlerde ortakların (komandit şirketlerde sadece komandite ortakların) aşağıda belirtilen borçlarına mahsubunu talep edebilirler. Şu kadar ki, 3065 sayılı Kanunun 36. maddesinin ikinci fıkrasının Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, KDV iade alacağı ÖTV Kanunu’ndan doğan borçlara (ÖTV'ye tabi olan malların indirimli oran uygulanmak suretiyle tesliminden kaynaklanan KDV iade alacağının, bu mallara ilişkin ÖTV borçlarına mahsuben iadesi hariç) mahsup edilemez.

 

Buna göre, KDV iade alacağı ÖTV Kanunu’ndan doğan borçlara (ÖTV'ne tabi olan malların indirimli oran uygulanmak suretiyle tesliminden kaynaklanan KDV iade alacağının, bu mallara ilişkin ÖTV borçlarına mahsuben iadesi hariç) mahsup edilemeyecektir.

Tebliğ düzenlemeleri 05.02.2021 günü yürürlüğe girmiştir.

 

9. İzaha Davet Uygulaması ve KDV Özel Esaslar Uygulaması Arasında İlişki

KDVGUT’nin “IV/E-5. İşlemlerin Gerçekliğini İspat” başlıklı bölümünde ikinci ve yedinci paragraflar aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 

Değişiklik öncesi madde metni:                     Değişiklik sonrası madde metni:

 

Öte yandan, aynı Kanunun 370'inci maddesinde, vergi incelemesine başlanılmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden önce verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitler hakkında tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamış olması kaydıyla mükelleflerin izaha davet edilebileceği hükme bağlanmıştır. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin olarak 25.7.2017 tarihli ve 30134 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 482 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde izaha davetin kapsamı ve şekli, ön tespitin niteliği, izaha daveti yapacak ve yapılan izahı değerlendirecek merciler, davet yapılacaklar, yapılan izahta kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin diğer usul ve esaslar belirlenmiştir. 213 sayılı Kanunun 370'inci maddesinde yer alan izaha davet uygulaması kapsamında izaha davet komisyonlarınca yapılması gereken işlemler 482 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğindeki açıklamalara göre yerine getirilir, izaha davet uygulaması kapsamına girmeyen işlemlerin gerçekliğini ispatta ise bu Tebliğdeki hükümler uygulanır. Bu düzenlemeler çerçevesinde, izaha davet kapsamında olan ve izahı kabul edilen mükellefler hakkında özel esaslar uygulanmaz.

 

 

Yapılan izahın izaha davet komisyonlarınca yeterli bulunmaması ve mükellef tarafından Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesinde öngörülen işlemlerin gerçekleştirilmemesi durumunda incelemeye veya takdire sevk işlemleri yapılan mükellefler de aynı şekilde özel esaslara alınır.

 

 

 

 

 

 

Öte yandan, 213 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin (b) fıkrasında, vergi incelemesine başlanılmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden önce verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış olan sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmaya ilişkin ön tespitler bakımından mükelleflere ön tespite ilişkin yazının tebliğ edilebileceği ve mükelleflerin beyanlarını düzeltebilecekleri düzenlenmiştir. Söz konusu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ise 30.7.2020 tarihli ve 31201 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 519 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenmiştir. Buna göre, 213 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin (b) fıkrasında yer alan uygulama kapsamında ön tespit ve izah değerlendirme komisyonlarınca yapılması gereken işlemler 519 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğindeki açıklamalara göre yerine getirilir, mezkur uygulama kapsamına girmeyen işlemler bakımından ise bu Tebliğin bu bölümündeki açıklamalar uygulanır.

 

 

 

 

 

 

 

 

213 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin (b) fıkrası uygulaması kapsamında, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmaya ilişkin ön tespit yazısına konu beyanlarını düzeltmeyen mükellefler özel esaslara alınır. Ancak, mükellefin söz konusu belgelere isabet eden KDV'ni indirim hesaplarından çıkararak düzelttiğini veya hiç indirim hesaplarına almadığını vergi dairesine tevsik etmesi ya da Tebliğin (IV/E-7.2.2) bölümünde yer alan şartlardan [birinci paragrafın (a) ayrımı hariç] birini sağlaması halinde, vergi incelemesi neticesi beklenmeksizin, genel esaslara dönüşü yapılır.

 

 

EK

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 34)

 

(*) Sirkülerlerimizde yer verilen açıklamalar sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tereddüt edilen hususlarda kesin işlem tesis etmeden önce konusunda uzman bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiyemiz olup; sadece sirkülerlerimizdeki açıklamalar dayanak gösterilerek yapılacak işlemler sonucunda doğacak zararlardan müşavirliğimiz sorumlu olmayacaktır.

 

(**) Sirkülerlerimiz hakkında görüş, eleştiri ve sorularınız için aşağıda bilgileri yer alan uzmanlarımıza yazabilirsiniz. 

 

Erkan YETKİNER

YMM

Mazars Denge, Ortak

eyetkiner@mazarsdenge.com.tr

 

Güray ÖĞREDİK

SMMM

Mazars Denge, Direktör

gogredik@mazarsdenge.com.tr

 

Document

Sirküler Sayı: 2021/038