Integra Enerji Kurucu Ortağı Ahmet Hayrullah Yıldız'ın Röportajı

1. Kendinizden, kurumunuzdan/oluşumunuzdan bahseder misiniz? Faaliyet alanlarınız nelerdir?

23 yaşında, TOBB ETÜ Finans mezunu, okulunu ve iş yerini çok seven, dünyayı kurtarmayı hedefleyen ve buna yardımcı olmaya çalışan biriyim. İntergo Enerji’de bizler 4 ortağız, ofiste ve sahada olmak üzere yaklaşık 30 çalışanımız var. 1 yıllık bir kuruluşuz, bundan önceki iki konsolide şirketimizdeki 4 ortak bir araya geldik ve İntegro enerjiyi baştan kurduk, kısa zamanda büyük işler başardık gururluyuz. 

Integro Enerji aslen bir EPC kurulum firması, güneş enerjisi ağırlıklı çalışıyoruz. Güneş enerjisi sistemleri kuruyoruz, biyogaz, biyo kütle ve rüzgâr alanında danışmanlık veriyoruz. Nakil hattından enerji izninin alınmasına, çağrı mektubu çıkarılmasından TEDAŞ proje çizimi ve onayına kadar her şeyi tek tek kendimiz yapıyoruz. Niyetimiz şu, bir yatırımcı, bir fabrika sahibi, bir ev sahibi, yani enerji tüketen herhangi birisi, çeşitli sebeplerle kendi enerjisini kendisi üretmek isterse gidip bir çalışma yapıyoruz. Kişilerin elektrik faturasını ortadan kaldırıyoruz, karbon emisyonunu da ciddi oranda azaltıyoruz.

 

2. Sürdürülebilirliğin neresinde durduğunuzu düşünüyorsunuz? Somut örnekler sağlayabilir misiniz? Gelecekte kurumunuzu nerede görüyorsunuz?

Karbon emisyonunu azaltmaya yönelik en uygun araç güneş enerjisi. 25 yıl boyunca elektriği güneş panellerimiz aracılığıyla üretebiliyoruz, ardından bir yenilemeyle kullanmaya devam edebiliyoruz. 25 yıl boyunca fatura ödemeyen, emisyonlarını azaltan, sürdürülebilir şekilde kendi elektriğini kendi üreten nesiller yetiştirmeye çalışıyoruz. En küçük birimden en büyük birime kadar enerji tüketim noktalarında işlem gerçekleştirebiliyoruz. 

Örnek vermek gerekirse bir mega projemiz var. Bahsetmek gerekirse, şu anda dünyanın en büyük tek parçalı çatı GES’i Audi’nin Macaristan fabrikası, 19.5 MW ile. Bizler Çankırı’nın Kurşunlu ilçesinde Yıldızlar Holding’in Söğütsen Seramik fabrikasıyla anlaştık ve dünyanın en büyük çatı GES’ini Çankırı’ya kuracağız. 55.65 MW ile Audi’nin Macaristan fabrikasının iki katından daha fazlasını üretiyor olacağız. Ülkemiz için çok gurur verici bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Bu proje ile yaklaşık 40 milyon ton karbon emisyonunun azaltılması söz konusu. 3 milyon 460 bin ağaç dikimine eşit bir GES kurulumu olacak. ODTÜ ormanının yaklaşık 11 katı.

3. Hangi SDG’ler özelinde çalışıyorsunuz?

İnsan odaklı bir kurumuz, yaptığımız tüm işlerde insanlara fayda yaratmaya çalışıyoruz. İnsanlar enerji sistemlerine çok büyük ve dolar bazında yatırım yapmaları gerektiğini düşünebiliyor. Zengin olmayan bunu yapamaz gibi bir algı var, ilk olarak bu algıyı kırmak için onlara doğrusunu anlatıyoruz. Tahmini 5-6 sene gibi kısa sürelerde amortisman sağlayabiliyoruz. Diğer sektörlere göre ROI’ımızın çok kısa olduğunu düşünüyoruz.

Bunun dışında yoksul insanları da göz ardı etmiyoruz, projeyi gerçekleştirdiğimiz yerlerde istihdamı çevre köy ve kasabalardaki kişilerden sağlıyoruz. Bazı vatandaşların elektrik aboneliğini üzerimize alarak destek olmaya çalışıyoruz.

17 maddenin yaklaşık 12 tanesine sektörümüz sayesinde katkı sağlayabiliyoruz. Nitelikli eğitim ve toplumsal cinsiyet eşitliği gibi alanlar dahil. Çalışanlarımıza ve stajyerlere sürekli eğitim sağlıyoruz. Çalışanlarımızda kadın erkek sayısının eşit olmasına gayret ediyoruz, sahada pek mümkün olmuyor ne yazık ki ancak umarım gelecekte sahada da kada fazla kadın çalışan görebiliriz.

Temiz suya ulaşım konusunda Afrika’da projelerimiz var. GES’li kuyular açıyoruz, çünkü fiziksel güçle su çıkarmakta insanlar zorlanabiliyorlar. GES sayesinde elektrikle kolaylıkla su çıkarılabiliyor.

Asıl çalışma alanımız ise direkt olarak bu 4 hedefe odaklanıyor: İnsana yakışır iş ve ekonomik büyüme, Sanayi ve yenilik alt yapısı, sürdürülebilir şehir ve yaşam alanları, sorumlu tüketim ve üretim. Bir kişinin ya da işletmenin kendi elektriğini üretmesini sağladığımızda ilk olarak o kişinin ya da işletmenin ekonomik özgürlüğünü sağlamış oluyoruz.

İklim eylemleri konusunda karbon emisyonunu ciddi oranda azaltarak katkı sağlıyoruz. Her ürettiğimiz KW’ta bir miktar ağaç dikmeye çalışıyoruz.

4. COP26 Zirvesi sizin çalıştığınız alanla ne kadar ilgili, sizin bu zirveden beklentileriniz nelerdir?

Bir finansçı olarak söyleyebilirim ki yeşil projelere finansman desteğinin sağlanması çok önemli. Temiz enerjiye geçiş ya da gençlerin bu sektörlerde var olmaları için bazı teşvikler gerekiyor. Uluslararası yatırım bankalarının bu projeleri desteklemesi, kredi verilebilir fonlar oluşturulması en büyük gelişmeler olmalı diye düşünüyorum.

 

5. Bu alanda çalışırken en zorlandığınız durumlar nelerdir?

Bu sektör aslında Türkiye’de yeni, yaklaşık 7-8 yıldır var. İnsanlar işleyişi tam olarak bilemiyorlar. Bir yüzeyin güneşe doğru çevrildiğinde elektrik üreteceğini anlamakta zorlanabiliyorlar. GES’in ne olduğunu anlatmamız çok uzun sürdü. Anlattıktan sonra da insanlar tamamen maddi yanını düşünmeye başladılar. Biz ülkemize elektrik konusunda yük oluyoruz aslında çünkü doğalgazı yurt dışından alıyoruz, istasyonlarda yakıyoruz ve sonucunda elektrik üretiyoruz. Kendi elektriğini üretmenin hem çevreye hem ülkeye hem de kendisine faydası olacağını insanlara anlatmak çok zor. Eğer gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyorsak buna geçiş yapmak zorundayız.

 

6. Bu alanda çalışırken kendinizde ya da çevrenizde/kurumunuzda gözlemlediğiniz olumlu değişiklikler var mıdır? Varsa nelerdir?

İnsanlar bana ne iş yapıyorsun diye sorduklarında dünyayı kurtarıyorum diyorum. Sonra anlatıyorum; yakıt kullanımını azaltıyoruz, hava kirliliğini azaltıyoruz böylece yıldızları daha net görebiliyoruz, insanlara ve hayvanlara daha sağlıklı yaşam koşulları sunuyoruz. Böyle söylediğimde hoşlarına gidiyor, sektöre ilgi artıyor. İnsanlar birbirlerine anlatmaya başlıyorlar. Ağaçların önemini anlattığımız kişilerin orman yangınlarında bağışlar yaptıklarını gördük, olumlu gelişmeler oluyor.

 

7. Sizin gibi gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?

Destek verdiğimiz öğrenci toplulukları ve gençlerin kurdukları dernekler var. Bunların artması çok güzel, önemli bilgi birikimi paylaşımları yapılıyor. Gençlerin elini taşın altına koyduğunu görüyoruz. Eski neslin yarattığı kirliliği yeni nesil temizlemeye çalışıyor. Çevreye olan katkının büyüyü küçüğü olmaz, devam etsinler. Dünya hepimizin dünyası ya beraber kurtaracağız ya da hep beraber batacağız. Herkesin elini taşın altına koymasını bekliyoruz.